Türkiye’de turizm sezonunun 2025 yılıyla birlikte başlamasıyla, sektörde çalışanların durumu ön plana çıkmaya başladı. Oteller, tatil köyleri, restoranlar ve eğlence tesisleri, Türkiye’nin en fazla iş gücü talep eden sektörleri arasında yer alıyor. Burada düşük ücretler ve yoğun çalışma saatleri gibi kronik sorunlar hakim. Dev-Turizmİş Başkanı Özdemir, sektörde 10 ülkeden ucuz iş gücü kullanıldığını ve işçiler için daha insani çalışma koşulları talep etti. Ancak işverenler, sektörün haksız yere eleştirildiğini savunuyor.
Turizmde yeni sezonun beklentileri yüksek. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’ne göre, 2025’te sektör Türkiye ekonomisine yaklaşık 5.2 trilyon lira katkı sağlayacak ve 3.3 milyon kişiye istihdam sağlayacak. Hükümet de bu yılki turizm gelir hedefini 64 milyar dolar olarak açıkladı. Ancak bu büyüme çalışanlara nasıl yansıyacak, bu konuda sektör temsilcileri ve sendikalar arasında ciddi bir tartışma başlattı.
Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Başkanı Turgay Özdemir’e göre, milyonlarca turizm çalışanı düşük maaşlarla çalıştırılıyor, aşırı mesailere zorlanıyor ve temel ihtiyaçlara erişemiyor. Özdemir, çalışanların günde 8 saatten fazla çalıştırıldığını ve haklarını alabilmek için yıllarca hukuk mücadelesi vermek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Sendikalı işçilerin de sürekli dışlandığını vurguluyor.
HAKSIZ ELEŞTİRİ
Özdemir, işverenlerin “Kalifiye eleman bulamıyoruz” şeklindeki şikayetlerine karşılık, “Ucuz ve vasıfsız iş gücü ithal ediliyor. Oteller milyonlarca lira kâr elde ederken, çalışanlar dahi bu otellerde tatil yapamıyor.” diyor. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Mehmet İşler ise sektörde çalışanlara diğer sektörlere göre daha iyi koşullar sunulduğunu savunuyor. İşler, sektörde yaşanan ekonomik zorluklara dikkat çekerek personel giderleri, enerji ve gıda maliyetlerindeki artışın sektörün kârlılığını düşürdüğünü belirtiyor.
“Dövizle gelir elde etmemize rağmen, artan giderler nedeniyle karımız azalıyor. Kredi faizleri çok yüksek. Bu durumda yatırım yapmak veya mevcut borçları ödemekte zorlanıyoruz.”