‘Ağız ve diş sağlığı merkezlerinin çürüğe çıkmasına ramak kalmıştır’

Genel Sağlık-İş Sendikası Üyelerinden Çalışma Koşullarının İyileştirilmesi Talebi

Genel Sağlık-İş Sendikası, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri’nde (ADSM) çalışan sağlık emekçilerinin çalışma şartlarının iyileştirilmemesine tepki gösterdi. Sendika konuya ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada “Kendi lükslerini ‘itibardan tasarruf olmaz’ tekerlemesiyle savunan yöneticiler, tasarrufu emekçilerin boğazından yapmaya devam etmektedir” ifadeleri yer aldı

‘Çalışma Barışı Bozuluyor’

ADSM’lerdeki sağlık emekçilerinin yoksulluk sınırı altındaki ücretlerinin daha da düşürüldüğünün ifade edildiği açıklamada. “İlk önce yüzde 36 olarak gelen bütçe miktarı yüzde 23’e kadar düşürüldü. En son aldığımız bilgilere göre ise bu yüzde 23’lük kısmın dağıtım oranı üzerinde bakanlık düzenleme yapmaktadır. 

Verdiğimiz mücadele sonrasında bu merkezlerde şifa dağıtan hekimlerimizin ödeneğinin dağıtılan miktar üzerinde yüzde 70’den yüzde 77’ye çıkarılması kısmi bir kazanım gibi görünse de Sağlık Bakanlığı’nın, iktidardan öğrendiği “her iyi şey için bir bedel ödetme” yöntemiyle bu merkezlerde hekim dışı sağlık emekçilerinin ödeneğini yüzde 30’dan yüzde 23’e düşürmesiyle düzenlemenin bir kazanım olmadığı görülmüştür. Zira Bakanlık, sağlık emekçilerinin içinde bulunduğu yoksulluk sarmalını umursamadığı gibi sağlık kurum ve kuruluşlarındaki çalışma barışını da hiçe saymaktadır.

Bakanlık dağıtılan ödeme oranlarını büyütmesi gerekirken mevcut dilimlerle oynamakta, zaten bakanlığın ücret politikaları nedeniyle yoksulluk sınırının altında geçinmek durumunda kalan, kamu kurum ve kuruluşları ağız ve diş sağlığı merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerinin var olan hakları da tırpanlanmaktadır. Burada asıl yapılması gereken hem hekim hem de hekim harici personelin dağıtım oranlarını iyileştirmek olmalıyken çalışma barışını bozacak adımlar atmaktadır” denildi

‘Personel Sayısı Yetersiz’

Sağlık hizmetinin hakkının açlık sınırı olmaması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “ADSM’ler dolgu tutmayacak hale gelmiştir, çürüğe çıkmasına ramak kalmıştır. istihdam edilen personel sayısının yetersiz olması nedeniyle mevcut personelin yükü çok ağırlaşmıştır. Diş hekimlerinin 4 el kuralı ile çalışma imkanı için dahi mücadele vermemiz gerekmektedir. Bu merkezler için randevu süreleri yetersizdir. Oda yetersizliği nedeniyle hasta mahremiyeti sağlanamamaktadır.

Bakanlığın adeta kendi haline bıraktığı bu merkezlerde sağlık emekçilerinin olası şiddet vakalarına karşı korunmasına ilişkin en ufak bir tedbir yoktur. Gün boyu insanüstü bir mesai harcayan, yurttaşların sağlığına kavuşması için fedakarca emek veren çalışanların ücretleri, insani ve stabil hale getirilmelidir” ifadeleri kullanıldı

‘Ödeyeceksiniz’

Sağlık emekçilerinin geçinebilecekleri, çalışırken ödeyemedikleri faturaları değil sadece hastalarını düşünebilecekleri ücretler almak ve bu ücretleri “taban, teşvik, sabit” gibi sürpriz iniş-çıkışlarla değil, “emekliliğe yansıyan tek kalem maaş” olarak elde etme talebinin anımsatıldığı açıklamada, “İnsani değerlere olduğu kadar Anayasaya da yaslanan bu haklı talep, daha fazla görmezden gelinmemelidir. Görünen o ki her her fırsatta sağlık emekçilerine “Sizin hakkınız ödenmez” diye seslenen yöneticilerin “ödenmez” lafı, bir övgüden çok bir ilandır. O zaman bizde ilan edelim: Ödeyeceksiniz!

Sağlık emekçisinin sizlerden alacağı var! Sağlık hizmeti alma hakkına sahip olan yurttaşların sizlerden alacakları var! Oldu bittiye getiremeyeceksiniz, Genel Sağlık-İş var!” ifadelerine yer verildi.

Related Posts

“HealthTürkiye” platformuna üye olmayan kurumlar sağlık turizminden yararlanamayacak

Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ (USHAŞ) Genel Müdürü Behlül Ünver, sağlık hizmeti sunan tüm kurumlar için HealthTürkiye platformuna üyeliğin zorunlu hale getirildiğini, 26 Eylül’den itibaren platforma kayıtlı olmayan kurumların sağlık turizmi faaliyeti yürütemeyeceğini bildirdi. USHAŞ Genel Müdürü Ünver: “Platform üzerinden 12 ülkenin vatandaşları Türkiye’ye gelirken kurumları takip edebiliyor. Bu sayede ‘merdiven altı’ olarak tabir edilen faaliyetlerle mücadelede farkındalık oluşturuluyor” açıklamasında bulundu.

Aşırı efor çocuklarda kalp hastalıklarını tetikleyebilir

Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cemşit Karakurt, çocuklarda doğuştan gelen veya sonradan gelişen kalp hastalıklarının spor gibi efor gerektiren aktivitelerde hayati tehlikeye yol açabileceğini belirtti. Prof. Dr. Karakurt, “Yaz okullarına kayıt yaptırmadan önce bir doktor kontrolü, olası risklerin önüne geçebilir” dedi.

Hem şekerli hem faydalı: Dondurmanın şaşırtıcı etkisi

Yaz aylarının vazgeçilmezi olan dondurma, serinletici tadıyla küçük büyük herkesin favori lezzetleri arasında yer alıyor. Ancak bu tatlı kaçamağın sağlık üzerindeki etkileri, yıllardır tartışma konusu. “Şekerli olduğu için zararlı” düşüncesi olsa da uzmanlar tersini söylüyor.

Yaz kâbusa dönmesin! Çocuklar için tehlike kapıda

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferunda Demir, yaz tatilinde çocuklarda kırık, çarpma ve morluk riskinin arttığını belirterek ailelere önemli uyarılarda bulundu. Hareket kısıtlılığı, şişlik ya da morarma durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini vurguladı.

Türkiye’de 1500 hasta kalp bekliyor

Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi’nde yılın ilk 6 ayında 7 kalp nakli yapıldı. AÜ Tıp Fakültesi Organ Nakli Sorumlu Cerrahı Prof. Dr. Cengiz Türkay, “Sağlık Bakanlığımızın şu anki listesinde kalp bekleyen hasta sayısı ortalama 1500 iken, merkezimizde 400’e yakın hasta beklemekte” dedi.

Su yerine 3 litre kola içti! Yaşadıkları korkunç, günlerdir rekor kırıyor: ‘Tarlaya dönmüş’

Her gün aralıksız tam 3 litre kola içti. Kısa süre sonra dayanılmaz böbrek ağrılarıyla hastaneye başvurdu. Yapılan tetkiklerin ardından mesanesinden çıkanlar, sosyal medyada 8,5 milyon kişi tarafından izlenerek adeta viral oldu. Gazlı içecekleri su gibi tüketen adamın yaşadıklarını paylaşan doktoru, korkunç gerçeği gözler önüne serdi.