“`html
T24 Haber Merkezi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Barış, yalnızca tek bir kanatlı kuş değildir. Unutulmamalıdır ki, bir kanatla uçamayız. İkinci kanadın eklenmesi, milletimizin fedakarlığına, özgüvenine, cömertliğine, dayanıklılığına, duasına ve sahiplenme iradesine bağlıdır” şeklinde açıklamalarda bulundu.
PKK’nın silah bırakma ve fesih kararının ardından yeni bir safhaya geçildiğini belirten Bahçeli, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” kurulmasını önerdi. Bahçeli, bu komisyonun çalışmalarının geniş bir katılımla ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi amacıyla, parlamentodaki 16 siyasi parti temsilcisinin yer alacağı 100 üyeli bir komisyon oluşturulmasını ve gereksinimlere göre alt komitelerin kurulmasını önerdi.
“Ok yaydan çıkmış, geri dönüş yoktur”
22 Ekim’de Meclis’te PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili yaptığı çağrının ardından başlatılan sürecin olumlu gelişmeler içerdiğini ifade eden Bahçeli, “Ok yaydan çıkmıştır. Geri dönüş yoktur” dedi. Bahçeli, “27 Şubat İmralı çağrısıyla başlayan süreç, 10 Mart’ta PYD/YPG’nin silahlarını Suriye Arap Cumhuriyeti’ne teslim edilmesi ve 12 Mayıs’ta PKK’nın silah bırakma kararını onaylayan gelişmeler Türkiye ve bölge ülkeleri için çok olumlu sonuçlar doğuracaktır.” şeklinde konuştu.
Sürecin hassas olduğunu vurgulayarak, barış yanlısı süreçlerin aleyhine olacak davranışlar için uyarıda bulunan Bahçeli, “Bu süreçte herhangi bir olumsuz eylem, plan, tuzak veya karalama kampanyası zor sonuçlar doğurabilir.” diye belirtti.
Bahçeli, “Sorumlu bir dil kullanılması, tehlikeli polemik dehlizlerine kapılmaktan kaçınılması, siyasi ve ideolojik çıkarların arka plana atılması ve akılcı bir yaklaşımın benimsenmesi hayati bir önem taşımaktadır,” şeklinde ekledi.
Bahçeli’nin yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Eğer doğru bir şekilde ele alınır ve dikkatlice değerlendirilirse, geçmişin tecrübeleri gelecekteki belirsizlikleri bir deniz feneri gibi aydınlatabilir.”
“Zaman asla geriye dönmez; yalnızca ileriye doğru akar.”
“Ancak, geleceğe adım atabilmek ve bu yolda yürüyebilmek için geçmişteki zorlukların üstesinden gelmek, onları anlamak gereklidir.”
“Millet olmayı başaran topluluklar, tarihi zorluklar karşısında yalnızca hayatta kalmayı değil, aynı zamanda cesaret ve ahlaki değerleri de ortaya koyabilmişlerdir.”
“Şüphesiz ki, milletleşmek en yüksek düzeyde insanlık anlayışıdır.”
“Söz konusu bu medeni ve gelişmiş seviyeden uzak olanların, toplumsal önerileri sadece emperyalizmin eski ve geçersiz bir söylemi olarak değerlendirmek, baştan sona abes bir yaklaşımdır.”
“Türk milletinin tarihi geride kalmayacak, etnik ayrımcılıklar ya da kabile sistemlerine asla indirgenemeyecek.”
“Devlet ve millet dışındaki toplumsal sistem önerileri, akıl dışı bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.”
“Türkiye, güçlü iradesiyle terörsüz bir gelecek inşa sürecine girmiştir ve bu süreçte herkesin katkı sağlaması gerekmektedir.”
“12 Mayıs 2025’te bölücü terör örgütü PKK’nın silahları bırakma ve örgütsel fesih kararı almasıyla birlikte, yeni ve karmaşık bir sürece girmiş bulunuyoruz.”
“Provokatif tutumlar ve yanlış anlamalardan kaçınılmalı, herkes sorumlu bir dil kullanmalıdır.”
“Türkiye Cumhuriyeti devleti, meşru ve hukuki varlığını korurken, terörizmin müzakeresi konusunda taviz vermeyecektir.”
“Gerçekçi ve kapsayıcı bir barış, gönüllü dayanışma içinde inşa edilmelidir.”
“Barış, yalnızca tek bir kanatla sağlanamaz.”
“Diğer kanadın eklenmesi, milletimizin fedakarlığına ve bağlılığına bağlıdır.”
“Türk milleti, terörsüz Türkiye hedefi ve bu doğrultuda atılan adımları dört bir yanıyla karşılamaktadır.”
“Artık Türkiye, terörle anılan bir ülke olmayacak, barış içinde bir yaşam sürdürecektir.”
“Terörsüz bir Türkiye, hukuk ve eşit hakların esas alındığı, sosyal adaletin sağlandığı ve demokratik değerlere saygı gösteren bir ülke olacak.”
“Bu hedefe ulaşabilmek için, toplumsal uzlaşmayı esas alan bir anlayışla hareket edilmesi gerekmektedir.”
“Bu çerçevede TBMM’de çeşitli toplumsal kesimleri temsil eden bir komisyon kurmak, en makul seçenek olarak öne çıkmaktadır.”
Bu bağlamda, “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” kurulması önerisi önemli bir adımdır.
Öncelikle, bu komisyonun 100 üyeden oluşması ve şeffaf bir çalışma sistemi ile yürütülmesi gerekmektedir.
İkinci olarak, her siyasi partinin en az bir temsilci ile komisyona katılması sağlanmalıdır.
Üçüncü olarak, her partinin uzman iki üye görevlendirmesine imkân tanınmalıdır.
Dördüncü olarak, komisyon kendi çalışma yöntemlerini belirlemelidir.
Beşinci olarak, TBMM Başkanı bu komisyona başkanlık etmelidir.
Altıncı olarak, kararlar salt çoğunlukla alınmalıdır.
Yedinci olarak, komisyondan çıkan kararlar milletvekilleri tarafından ilgili ihtisas komisyonlarına ve TBMM Genel Kurulu’na sunulmalıdır.
Bölgesel ve uluslararası gelişmelerin hızla değiştiği günümüzde, Türkiye’nin kendi yöntemleriyle terörsüz bir ortam inşa etmesi büyük bir başarıdır.
En önemlisi, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde barışın ve huzurun merkezi haline gelmesidir.
Yeni dünya düzeni içerisinde, ülkemizin iç barış ortamını güçlendirmek, hem tarihi yükümlülüğümüzdür hem de geleceğe olan sorumluluğumuzdur.
Bu yükümlülük mutlaka yerine getirilecektir; Türkiye, bölücü terör sorununu tarih sahnesinden silip atacaktır.
Statükolar yerle bir olmuş; geçmişteki kalıplar artık geçerliliğini yitirmiştir.
12 Mayıs 2025 tarihi, yeni bir soluk ve umut için temel bir tarih olacaktır.
Savaş ve karanlık tarihlere karşı durmak, Türk milletinin tarih boyunca sürdürdüğü mücadeleye ve vatan sevgisine bağlıdır.
“19 Mayıs, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin simgesidir.”
Ve bu tarihi anı, gelecekteki asil hedeflere ulaşmak için taşımamız gereken bir miras olarak değerlendirmeliyiz.
Uluslararası arenada güçlü ve kararlı bir Türkiye, tüm dünyaya örnek olma yolunda hızla ilerlemektedir.
“19 Mayıs’ın aziz hatırasını yaşatmaya ve Türk milletininkendi öz değerleriyle, birlik ve beraberlik içinde geleceğe yürümeye devam edecektir.”
“`
